5.5.2016
İELEV Özel Lisesi, Drina Köprüsü Romanının İzinde Bosna Hersek’te
Hazırlık sınıflarımızda “kent ve insan” temasına yönelik okuduğumuz İvo Andriç’in “Drina Köprüsü” romanının izinde Bosna Hersek gezimizi tamamladık. “İvo Andriç’in Drina Köprüsü Romanı ve Tarihe Yön Veren Köprüler” adlı gezimiz, 26-30 Nisan tarihlerinde gerçekleşti.
26 Nisan Salı günü Atatürk Havaalanı’nda başlayan gezimize, Saraybosna’nın tarihi eserlerini ziyaret ederek devam ettik. Sırasıyla l. Dünya Savaşı’nın başladığı yer olarak kabul edilen Latin Köprüsü, Bosna Savaşı’nın simge yerlerinden ve üniversite öğrencisi Suada Dilberoviç’in hayatını kaybettiği Vrbanja Köprüsü, Bosna Savaşı sırasında 5000’e yakın el yazması Osmanlı eserinin yandığı Milli Kütüphane, Başçarşı (Bašcaršija), Gazi Hüsrev Bey Camii, Saraybosna Katedrali (İsa’nın Yüce Kalbi Katedrali, Katedrala Srca Isusova), İnat Evi (Inat Kuca), Marshalla Tito Caddesi’nin köşesinde bulunan ve Partizanlara adanan Sonsuz Ateş (Vjecna Vatra), Ferhadiye Camii (Ferhadija Dzamija), Aliya İzetbegoviç’in Anıtmezarı ve şehitlik gibi mekân ve eserleri dolaştık.
Gezimizin ikinci gününde 116 kişinin katledildiği Ahmici Köyü’ndeki anıtta kaybedilenlere saygımızı sunarak Jajce’ye hareket ettik. Jajce Şelalesi ve Plivsko Jezero Gölü’nü gezdikten sonra “Vezirler Kenti” olarak anılan Travnik’e doğru yola koyulduk. Travnik’te önce Osmanlı’nın bölgeye yaptığı ilk kalelerinden biri olan Travnik Kalesi’ni, ardından İvo Andriç Müzesi’ni ziyaret ettik. Müze yetkilisi, öğrencilerimize İngilizce ve Boşnakça bilgilendirme yaptı.
Tarihi Konjic Köprüsü, gezimizin üçüncü gününde ilk ziyaret noktamız oldu. Ardından Tito ve Partizanların Hitler’in ordularını durdurduğu Neretva Köprüsü, Hersek’teki ilk Osmanlı köyü Pocitelj, Alperenler Tekkesi (Tekija Blagay)’nin bulunduğu Blagay, UNESCO dünya mirası listesindeki köprüsüyle Mostar (Stari Most)’ı gezdik.
Dördüncü günümüzde ilk durağımız Drina kıyısındaki Gorazde oldu. Gorazde’den Drina kıyısını takip ederek Visegrad’a vardık. Karşımızda romanımızın ana karakteri, XVI. yüzyılın sonlarında Sokollu Mehmet Paşa’nın yaptırdığı, çokkültürlülüğün en büyük tanığı, Nobelli İvo Andriç’in kardeşçe yaşamanın simgesi saydığı, Kapiya’sının kültürleri kaynaştırdığı Drina Köprüsü… Köprüyü gezmeden önce hem edebiyat hem de tarih açısından önemini köprünün girişinde tartıştık. Köprüyü ve çok merak ettiğimiz Kapiya’sını dolaştık. Köprünün üstünde oturup geçmiş yıllardaki gibi sohbet ettik. Köprü gezimizden sonra Emir Kusturica’nın yaptırdığı tarihin çeşitli dönemlerini temsil eden 50 taş binadan oluşan Andriçgrad’ı gezdik.
Gezimizin son gününde Tunel Spasa (Kurtuluş/Umut Tüneli)’yı gezerek güne başladık. Alija, Sida, Bajro, Emina, Edis ve Edin’den oluşan Kolar ailesi, evlerini tünel yapılması için Bosna Hersek Ordusu’na vermişler ve tünel Bosnalıların umudu haline dönüşmüş. 1993’te Saraybosna’nın Sırp kuvvetler tarafından kuşatılması sonucu kente yiyecek, ilaç ve silah sokmak için dönemin Bosna Hersek Devlet Başkanı Aliya İzetbegoviç ve arkadaşları tarafından yapılan tünel; 800 metre uzunluğunda, 1 metre genişliğinde ve 1,60 metre yüksekliğinde. Umut Tüneli ziyaretinden sonra Bosna Nehri’nin doğduğu yere, Vrelo Bosne’ye gittik. Bosnalıların milli park olarak ilan ettikleri bölgeyi dolaştıktan ve burada güzel vakit geçirdikten sonra uçağımızın hareket saatini beklemek için Başçarşı (Bašcaršija)’ya ulaştık. Başçarşı (Bašcaršija), yolculuğumuzun başladığı ve bittiği yer olarak anılarımızda yer etti.
Nehirler, köprüler ve sular ülkesi Bosna Hersek’ten ayrılıp yurda döndük. Nice okumalarla nice coğrafyalara dileklerimizle…