Bizi Yakından Tanımak için Tıklayınız

Haberler

Toplam: 521
27.9.2016
İELEV Özel Lisesinin Yeni Binası Açıldı

Almanya Federal Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Sayın Dr.Georg Birgelen’in de katıldığı açılış törenimizde konuşan İELEV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ata Anıl, konuşmasında şunları belirtti: “Türkiye’de en iyi eğitimi veren liselerden biri olma inancıyla çıktığımız yolda Federal Almanya Dışişleri Bakanlığından Türkiye’deki IB danışmanlarına kadar kalabalık bir ekip ile çalışarak çok yol kat ettik. Uluslararası geçerliliği olan Gemischtsprachiges Internationales Baccalaureat diplomasıyla mezun olacak öğrencilerimizin eğitimlerine yaraşır bir binanın inşaatına 2016’nın Şubat ayında başladık. Hızlı ve yoğun bir şekilde devam eden inşaat sürecinin ardından 9 sınıf, 3 laboratuvar, 1 resim-müzik dersliği ve kütüphane hizmeti sunan İELEV Özel Lisemizin yeni binasında öğrencilerimize zengin bir eğitim ortamı sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Okullarımızda değerlerinin farkında olan, çağdaş ve ulusal değerlere sahip çıkan, farklılıklara saygılı, mutlu ve özgür bireyleri hayata hazırlamaya devam edeceğiz. Hedefimiz en kısa zamanda yüksek puanla girilen okullar arasında yer almak.” “Türkiye’de öğretim hayatına devam eden öğrencilerimize 2 önemli opsiyon sunacağız. Birincisi Türkiye’de herhangi bir vakıf üniversitesine girebilecekler. GIB diploması onlara belli oranlarda indirim sağlayacak. İkincisi Türk-Alman Üniversitesini tercih edenler, Üniversitenin destekçisi olan Alman kökenli şirketlerde iş bulma imkanına sahip olacaklar. Eğitimleri boyunca öğrencilerimize Almanya ve Amerika gibi ülkelere geziler düzenleyerek, o ülkelerde bulunan üniversitelerde nasıl eğitim alabileceklerini yakından göstereceğiz.” Hizmete yeni giren lise binamız ile ilgili teknik bilgiler de veren Anıl: “Binamız çevreci sistemlere uygun olarak inşa edildi. Böylece gelecekte güneş enerjisi sistemi kullanımı mümkün olabilecek. Ayrıca doğal havalandırmaya ek olarak, tüm binada, ısıtma ve soğutma, gömülü sistem ile yerden ve tavandan yapılıyor. Böylece klima kullanmadan daha uygun bir iklimlendirme yöntemini seçmeyi uygun gördük.” şeklinde konuştu. İELEV Özel Lisesi Alman Müdürümüz Michael Schopp, müfredatını 3 dil üzerine kurgulayan tek lise olma özelliğini taşıyan İELEV Özel Lisemizin Türkiye’nin en iyi liselerinden biri olacağına dair inancını belirtirken, en iyi eğitimi vermek için Almanya’yla ilişkilerini sürdürerek çalışmalarına devam edeceklerini belirtti. Schopp sözlerine şöyle devam etti: “Hem Almanca hem İngilizce hazırlık sınıflarıyla Türkiye’de iki dilde hazırlık sınıfı olan tek lise olma özelliği taşıyan İELEV Özel Lisesinde Gemischtsprachiges Internationales Baccalaureat Diploma Programıyla öğrencilerin yurtdışında üniversitelere kabulünü kolaylaştıracak Almanca ve İngilizce dil bilgisi yeterliliğini vermeyi de garanti altına almış olduk. GIB programı sayesinde mezunlarımız, GIB diplomasının tanındığı ve içlerinde İngiltere, İsviçre, Almanya ve Avusturya'nın da bulunduğu 140 ülkede giriş sınavına gerek olmadan yükseköğrenim görebilecekler.”

27.9.2016
İELEV Özel Lisesinin Yeni Binası Açıldı

Almanya Federal Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Sayın Dr.Georg Birgelen’in de katıldığı açılış törenimizde konuşan İELEV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ata Anıl, konuşmasında şunları belirtti: “Türkiye’de en iyi eğitimi veren liselerden biri olma inancıyla çıktığımız yolda Federal Almanya Dışişleri Bakanlığından Türkiye’deki IB danışmanlarına kadar kalabalık bir ekip ile çalışarak çok yol kat ettik. Uluslararası geçerliliği olan Gemischtsprachiges Internationales Baccalaureat diplomasıyla mezun olacak öğrencilerimizin eğitimlerine yaraşır bir binanın inşaatına 2016’nın Şubat ayında başladık. Hızlı ve yoğun bir şekilde devam eden inşaat sürecinin ardından 9 sınıf, 3 laboratuvar, 1 resim-müzik dersliği ve kütüphane hizmeti sunan İELEV Özel Lisemizin yeni binasında öğrencilerimize zengin bir eğitim ortamı sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Okullarımızda değerlerinin farkında olan, çağdaş ve ulusal değerlere sahip çıkan, farklılıklara saygılı, mutlu ve özgür bireyleri hayata hazırlamaya devam edeceğiz. Hedefimiz en kısa zamanda yüksek puanla girilen okullar arasında yer almak.” “Türkiye’de öğretim hayatına devam eden öğrencilerimize 2 önemli opsiyon sunacağız. Birincisi Türkiye’de herhangi bir vakıf üniversitesine girebilecekler. GIB diploması onlara belli oranlarda indirim sağlayacak. İkincisi Türk-Alman Üniversitesini tercih edenler, Üniversitenin destekçisi olan Alman kökenli şirketlerde iş bulma imkanına sahip olacaklar. Eğitimleri boyunca öğrencilerimize Almanya ve Amerika gibi ülkelere geziler düzenleyerek, o ülkelerde bulunan üniversitelerde nasıl eğitim alabileceklerini yakından göstereceğiz.” Hizmete yeni giren lise binamız ile ilgili teknik bilgiler de veren Anıl: “Binamız çevreci sistemlere uygun olarak inşa edildi. Böylece gelecekte güneş enerjisi sistemi kullanımı mümkün olabilecek. Ayrıca doğal havalandırmaya ek olarak, tüm binada, ısıtma ve soğutma, gömülü sistem ile yerden ve tavandan yapılıyor. Böylece klima kullanmadan daha uygun bir iklimlendirme yöntemini seçmeyi uygun gördük.” şeklinde konuştu. İELEV Özel Lisesi Alman Müdürümüz Michael Schopp, müfredatını 3 dil üzerine kurgulayan tek lise olma özelliğini taşıyan İELEV Özel Lisemizin Türkiye’nin en iyi liselerinden biri olacağına dair inancını belirtirken, en iyi eğitimi vermek için Almanya’yla ilişkilerini sürdürerek çalışmalarına devam edeceklerini belirtti. Schopp sözlerine şöyle devam etti: “Hem Almanca hem İngilizce hazırlık sınıflarıyla Türkiye’de iki dilde hazırlık sınıfı olan tek lise olma özelliği taşıyan İELEV Özel Lisesinde Gemischtsprachiges Internationales Baccalaureat Diploma Programıyla öğrencilerin yurtdışında üniversitelere kabulünü kolaylaştıracak Almanca ve İngilizce dil bilgisi yeterliliğini vermeyi de garanti altına almış olduk. GIB programı sayesinde mezunlarımız, GIB diplomasının tanındığı ve içlerinde İngiltere, İsviçre, Almanya ve Avusturya'nın da bulunduğu 140 ülkede giriş sınavına gerek olmadan yükseköğrenim görebilecekler.”

5.5.2016
İELEV Özel Lisesi, Drina Köprüsü Romanının İzinde Bosna Hersek’te

Hazırlık sınıflarımızda “kent ve insan” temasına yönelik okuduğumuz İvo Andriç’in “Drina Köprüsü” romanının izinde Bosna Hersek gezimizi tamamladık. “İvo Andriç’in Drina Köprüsü Romanı ve Tarihe Yön Veren Köprüler” adlı gezimiz, 26-30 Nisan tarihlerinde gerçekleşti. 26 Nisan Salı günü Atatürk Havaalanı’nda başlayan gezimize, Saraybosna’nın tarihi eserlerini ziyaret ederek devam ettik. Sırasıyla l. Dünya Savaşı’nın başladığı yer olarak kabul edilen Latin Köprüsü, Bosna Savaşı’nın simge yerlerinden ve üniversite öğrencisi Suada Dilberoviç’in hayatını kaybettiği Vrbanja Köprüsü, Bosna Savaşı sırasında 5000’e yakın el yazması Osmanlı eserinin yandığı Milli Kütüphane, Başçarşı (Bašcaršija), Gazi Hüsrev Bey Camii, Saraybosna Katedrali (İsa’nın Yüce Kalbi Katedrali, Katedrala Srca Isusova), İnat Evi (Inat Kuca), Marshalla Tito Caddesi’nin köşesinde bulunan ve Partizanlara adanan Sonsuz Ateş (Vjecna Vatra), Ferhadiye Camii (Ferhadija Dzamija), Aliya İzetbegoviç’in Anıtmezarı ve şehitlik gibi mekân ve eserleri dolaştık. Gezimizin ikinci gününde 116 kişinin katledildiği Ahmici Köyü’ndeki anıtta kaybedilenlere saygımızı sunarak Jajce’ye hareket ettik. Jajce Şelalesi ve Plivsko Jezero Gölü’nü gezdikten sonra “Vezirler Kenti” olarak anılan Travnik’e doğru yola koyulduk. Travnik’te önce Osmanlı’nın bölgeye yaptığı ilk kalelerinden biri olan Travnik Kalesi’ni, ardından İvo Andriç Müzesi’ni ziyaret ettik. Müze yetkilisi, öğrencilerimize İngilizce ve Boşnakça bilgilendirme yaptı. Tarihi Konjic Köprüsü, gezimizin üçüncü gününde ilk ziyaret noktamız oldu. Ardından Tito ve Partizanların Hitler’in ordularını durdurduğu Neretva Köprüsü, Hersek’teki ilk Osmanlı köyü Pocitelj, Alperenler Tekkesi (Tekija Blagay)’nin bulunduğu Blagay, UNESCO dünya mirası listesindeki köprüsüyle Mostar (Stari Most)’ı gezdik. Dördüncü günümüzde ilk durağımız Drina kıyısındaki Gorazde oldu. Gorazde’den Drina kıyısını takip ederek Visegrad’a vardık. Karşımızda romanımızın ana karakteri, XVI. yüzyılın sonlarında Sokollu Mehmet Paşa’nın yaptırdığı, çokkültürlülüğün en büyük tanığı, Nobelli İvo Andriç’in kardeşçe yaşamanın simgesi saydığı, Kapiya’sının kültürleri kaynaştırdığı Drina Köprüsü… Köprüyü gezmeden önce hem edebiyat hem de tarih açısından önemini köprünün girişinde tartıştık. Köprüyü ve çok merak ettiğimiz Kapiya’sını dolaştık. Köprünün üstünde oturup geçmiş yıllardaki gibi sohbet ettik. Köprü gezimizden sonra Emir Kusturica’nın yaptırdığı tarihin çeşitli dönemlerini temsil eden 50 taş binadan oluşan Andriçgrad’ı gezdik. Gezimizin son gününde Tunel Spasa (Kurtuluş/Umut Tüneli)’yı gezerek güne başladık. Alija, Sida, Bajro, Emina, Edis ve Edin’den oluşan Kolar ailesi, evlerini tünel yapılması için Bosna Hersek Ordusu’na vermişler ve tünel Bosnalıların umudu haline dönüşmüş. 1993’te Saraybosna’nın Sırp kuvvetler tarafından kuşatılması sonucu kente yiyecek, ilaç ve silah sokmak için dönemin Bosna Hersek Devlet Başkanı Aliya İzetbegoviç ve arkadaşları tarafından yapılan tünel; 800 metre uzunluğunda, 1 metre genişliğinde ve 1,60 metre yüksekliğinde. Umut Tüneli ziyaretinden sonra Bosna Nehri’nin doğduğu yere, Vrelo Bosne’ye gittik. Bosnalıların milli park olarak ilan ettikleri bölgeyi dolaştıktan ve burada güzel vakit geçirdikten sonra uçağımızın hareket saatini beklemek için Başçarşı (Bašcaršija)’ya ulaştık. Başçarşı (Bašcaršija), yolculuğumuzun başladığı ve bittiği yer olarak anılarımızda yer etti. Nehirler, köprüler ve sular ülkesi Bosna Hersek’ten ayrılıp yurda döndük. Nice okumalarla nice coğrafyalara dileklerimizle…

Toplam: 521